Loading....
Kökeni milattan önceye dayanan “halı”, kültürlerle de birleşince harika hikayelerle karşımıza çıkıyor. Bir yazıya sığdıramayacağımız el dokuma halılara bu yazıda giriş yapmak istedik. En eski örneklerine Sibirya’ da rastlanan el dokuma halıların aynı zamanda Çinliler ve Persliler tarafından da kullanıldığı bilinmektedir. Bilinen en eski el dokuma halı ise Sibirya’ da 1949 yılında bir buz kütlesinin içerisinde bulunan halıdır. Bu zamana kadar buz kütlesinin içerisinde kalmış olması, bozulma oranını azaltmıştır. Bugün halıyı görmek isteyenler St. Petersburg’ da bulunan State Hermitage Müzesi’ ni ziyaret edebilirler.
El dokuma halılar bilindiği kadarı ile ilk zamanlar soğuktan korunma için ve ağırlıklı olarak üst sınıftan insanlar tarafından kullanılıyorlardı. İşçiliğinin zahmetli olması, boya temini ve genellikle ipek gibi kıymetli bir malzemeden yapılması sebebi ile kullanımının, halk arasında yaygınlaşması zaman almıştır. Bazı kültürlerde yöneticilerin cenazelerinin sarımında kullanılan el dokuma halılar, yeri gelmiş kıymetli malları gönderirken koruyucu olarak kullanılmış. Orta çağda rastladığımız Batı’ ya hediye edilmek üzere üretilen el dokuma halılarda bambaşka formlarla karşılaşıyoruz. Kimileri mücevherlerle süslenirken kimi halılar altın veya gümüş ipliklerle örülmüş. Doğu’ nun zenginliğini simgelemek isteyen hükümdarlar bu el dokuma halılarda da şaşaadan vazgeçmemişler.
Türk kültüründe ise hem coğrafi konumu hem de nakış kültüründen, el dokuma halılar büyük önem taşımaktadır. Henüz Orta Asya’ da göçebe hayatı yaşayan Türkler, çadırlarını örtmek, ısınmak veya binek hayvanlarda kullanmak için el dokuma halıları tercih etmişlerdir. Türk devletlerinde de ilk örneklerine Karahanlılar’ da rastladığımız el dokuma halılar Selçuklular’ dan Osmanlı İmparatorluğu zamanına sarayları, devlet adamlarının makamlarını süslemiştir.
El dokuma halıları yaklaşık 25 yüzyıllık tarihi ile bu kadar kıymetli yapan nedir diye merak ederseniz, bizce bu sorunun tek cevabı bulunmamaktadır. Hemen her halının bir hikayesi vardır örneğin. Halıyı dokuyan, ya bütün desene ya da belli belirsiz bir köşesine iliştirir kendi hikayesini. Halıyı dokuyan kadının, belki savaşta kaybettiği kocasının hikayesine belki de kardeşleriyle geçirdiği güzel bir akşamın hikayesine denk gelebilirsiniz. Bazen sadece bir düğümle bazen de tüm halının deseniyle. Bazı kaynaklarda bir kızın evlenmesi için öncesinde halısını bitirmesi gerektiğine rastlarsınız. Hele kızın gönlü yoksa evlenmeye, o halı kolay kolay bitmezmiş. Bunun yanında her el sanatında olduğu gibi halı dokumacılığı da zahmetli ve zaman alan bir el sanatıdır. Ciddi bir gayretle atılan yüzbinlerce düğümlerden oluşur. Maliyetleri günümüzde eskiye nazaran çok daha düşük olmasına rağmen verilen emekten dolayı el dokuma halı fiyatları buna uygun olarak konuluyor.
El dokuma halıların tarihine değindiğimiz bu yazıya, halının dokuması, Osmanlı’ da dokumacılık gibi başlıklarla başka yazılarda devam edeceğiz.